15 Ağustos 2010 Pazar

Her Evden Bir Şehit Var...

Her evden bir şehit var

Bir evlat...

Bir koca...

Bir baba...

Bir kardeş...

Bir ağabey...

Bir amca...

Bir dayı...

Bir nişanlı...

Bir sevgili...

Bir arkadaş...

Bir kankardeşi...

Bir akraba...

Bir komşunun oğlu...

Belki de hiç tanımıyoruz onları...

Hiç görmedik şimdiye kadar...

Gencecik bedenler, henüz hiçbir kötülüğü tatmamış ruhlar...

Ölüyorlar...

Kardeşlerimiz ölüyor.

Ne uğruna?

Birileri siyaset yapamıyor diye...

Birileri çözüm bulamıyor diye...

Birileri her şeyi yüzüne gözüne bulaştırıyor diye...

Ve artık ateş sadece düştüğü yüreği yakmıyor.

Hepimizin içini yakıyor.

Hepimizin içi kan ağlıyor.

Dayanamıyoruz...

'' Terör olayları artacak '' diyorlar.

O zaman haberleri açarken, gazetelerin birinci sayfalarına bakarken, hele hele ''son dakika'' ları gördüğümüzde yüreğimiz ağzımıza geliyor...

Hep aynı sözler çıkıyor ağzımızdan:

'' Yine mi? Allah kahretsin! ''

En acısı da...

Bir gün gelecek, belki her şey yoluna girdiğinde...

İbre başka taraflara, başka belalara kaydığında...

'' Bir zamanlar bunca kardeşimiz ne için can verdi '' diyeceğiz...

Tıpkı solcuların, sağcıların öldükleri, öldürüldükleri günler gibi...

Tıpkı o arada onca masum insanın öldüğü gibi...

'' Yazık oldu. Çok yazık oldu '' diyeceğiz.

Ya da birileri diyecek...

Şimdi ise Meclis Başkanı ne diyor?

'' Ordudan tatmin edici bir açıklama bekliyoruz! ''

Bekleyebilir.

Ama biz de, hükümetten tatmin edici bir açıklama...

Açıklama da değil artık,

Tatmin edici bir çözüm bekliyoruz...

Çünkü artık her evde bir şehit var.

* *

Cumartesi sabahı...

Ben şimdi uyandım.

İstanbul' da güzel bir hava... İzmir' de pırıl pırıl bir gökyüzü...

Ben şimdi uyandım...

Sen şimdi Ankara' da bir hafta sonu programı yapıyorsun.

Bir cumartesi sabahı uyandık.

Gazeteler, kahve, çay.. Bir gün, bir hayat önünde...

Şimdi uyandık...

Ben aslında şimdi öldüm... Ve şimdi Hakkari' de, Şemdinli' de onlar uyanamadı.

11 şehit haberi Doğan Haber Ajansı' ndan önüme düşünce bende düştüm...

Biz bir cumartesi sabahı şimdi uyandık...

Onlar Hakkari' de şimdi öldüler...

Biz şimdi öldük...

Toprağın altında 35 bin vatan evladı şimdi bir daha öldü.

Zaman öldü...

11 vatan evladı şehit düştü.

Mesela sen şimdi uyanıyorsun...

Ve henüz bilmiyorsun onlar nasıl uyanamadılar...

Dağın başındaki karakolda uykunun en masum derinliğinde roket mermileri kavurdu ranzaları...

Kalkabilen kalktı, nöbetteki Mehmet rastgele ateş etti.

Zaten ihanetle pusunun kol kola gezdiği o coğrafyada düello arayamazsın, şövalye bulamazsın.

Olsa olsa sabaha karşı kahpeliğin tetiğini çeken pusucuları bulursun.

İşte saat 11.00' e geliyor..

Bir cumartesi sabahı..

Sen şimdi kahvaltıdasın...

Belki de hiçbir şeyden haberin yok...

Karadeniz' de bir balıkçı ağlarını çekiyor...

Denizli' de bir dokuma tezgahı henüz işlemeye başlıyor...

Bursa' da bir baba çocuğunu götürmek için sinemaları araştırıyor...

Bir anne ertesi günkü doğuma hazırlanıyor..

Biz şimdi bilmiyoruz... Nasıl öldük farkında değiliz...

Bir ayda 50' ye yakın şehit verdik.

Herkes soruyor: Ne oldu da yeniden başladı?

Bitmedi ki kardeşim... İki yıllık bu sessizlik, iki yıllık beklenti, silahsız çözüm hazırlıkları...

Hatırlayın ABD'den gelen Bay Koordinatörü..

Hatırlayın bizim koordinatör Edip Başer' in atanmasını..

Televizyon haberleri, manşetler...

'Bitti, bitiyor, eziyoruz, sıkıştırdık, parasal kaynaklarına giriyoruz'

İşte sınır ötesi harekat..

Gece Kuzey Irak' ta yürüyen komandolar..

Boş dağları bombalayan jetler...

Genelkurmay' ın yaptığı '' ABD ile isithbarat paylaşıyoruz. Uyumluyuz '' açıklamaları..

Sonra sessizlik.

Demokratik açılım.

İki yıl süren dağdan indirme projesi.

Ama olmadı işte.


Habur' dan giriş yapan teröristleri otobüslerin üstüne alıp terörist kıyafetleri ile selamlattırınca olmadı işte kardeşim...

Sen cumartesi sabahı uyandın.

Soruyorsun: Nasıl bitecek bu? Neden yine başladı?

Böyle bitmiyor işte kardeşim.

Sabah uyanıyoruz...

Aslında uyanamıyoruz...

Çünkü onlar uyanamıyor...

İşte, 11 vatan evladı daha uyanamadı.

Ben nasıl uyanırım, sen nasıl uyanırsın.

Biz niye bir türlü uyanamıyoruz.

* *

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder