KIZINIZA ÖĞRETİN!
Kızlarınızı iyi yetiştirin. Kendi kendilerine yetmeyi öğretin.
Namuslu olmanın yürekten geçtiğini öğretin.
Evden çıkar çıkmaz ilk köşede eteğinin boyunu kısaltmasına gerek olmadığını öğretin.
İstediğini giymeyi öğretin. İnsanın ahlakının sadece kendi beyninde olduğunu öğretin.
Kıskanılmanın sevilmeyle aynı olmadığını öğretin. Kıskanılmanın güzel, saygısızlığın kötü olduğunu öğretin.
Beni çok kıskanır, dışarı çıkarmaz, şunu bunu giydirmez diyen adamla gurur duymamayı bunun aslında kendine hakaret olduğunu öğretin.
Arayıp neredesin ; kiminlesin vs. diyen adama seni tanımadan önce nasıl davranacağımı bilmiyor muydum haddini bil demeyi öğretin.
Eşlerini aldatan erkeklerin yanındaki ikinci kadın olmamayı öğretin...
* * *
Kurşun sesi kadar hızlı geçer yaşamak; öyle zordur ki, kurşunu havada, sevgiyi de yürekte tutmak...
Bazen duygularımız bizden erken yaşlanır ve bizden hayatın geri kalanını alır. Hayatın, kendini anlayanları cezalandırmasıdır bu!
Durup, durup ardına bakan kadınlar vardır. Geçmişi düşünmekten şimdiyi yaşayamazlar. Herşeyi didikleyip duran, mazisinin gölgesinden, anılarının yükünden bir türlü kurtulamayan, gözleri ufuk yorgunu kadınlar.
Güçlü, köklü bir biçimde yeni arkadaş edinecek yaşları geride bıraktıysan eğer, hasar görmüş eski arkadaşlıkları onaracak çağı da geride bırakmış oluyorsun. Zaman ilerledikçe birçok şey, daha zor olmaya başlar.
Beklentisi yüksek olan kadınların yalnızlığı daha koyu oluyor. Büyük lafların gölgesinde geçen hayatlar, bir daha iflah olmuyor, geçip gittiğiyle kalıyor.
Zaman, aşk... Her şey! Ayrılıkları ayrıntılar acıtır. Kadınları mahveden erkekler değil, ayrıntılardır.
Erkekler, erkekliklerinin tadını alabildiğine çıkartırken, kadınlar bu konuda umutsuzdurlar, çünkü kadınlık bekler.
Ummak ve beklemek kadınlığa verilmiş iki cezadır... M. MUNGAN
* *
Kalbin yolu güzeldir, ama tehlikelidir. Zihnin yolu sıradandır, ama güvenlidir.
Erkek en güvenli ve en kestirme yaşam tarzını seçmiştir. Kadın duyguların, hislerin, ruh hallerinin en güzel ama en sarp, en tehlikeli yolunu seçmiştir. Ve bugüne kadar dünya erkekler tarafından yönetildiği için kadınlar muazzam şekilde azap çekmiştir. O, erkeğin yaratmış olduğu topluma uyamamıştır çünkü toplum mantığa ve nedenlere uygun olarak yaratılmıştır.
Kadın kalpten bir dünya ister. Erkek tarafından yaratılan toplumda ise kalbe yer yoktur. Ben kadınların gerçekten bir kadın olmasını isterdim, çünkü bu büyük oranda kendilerine bağlıdır. Kadın erkekten çok daha önemlidir. Çünkü o rahminde hem erkeği hem kadını taşır. O kıza ve oğlana, her ikisine de annelik eder; her ikisinide besler. Eğer o zehirliyse, o zaman sütü zehirlidir, o zaman çocukları yetiştirme tarzı zehirlidir.
Erkekle yarışıyorsun ve yarışmana gerek yok; sen zaten üstünsün. Şiir yazmana gerek yok, şiir sensin. Sevgin senin müziğindir. Sevgilinle birlikte çarpan kalbin senin dansındır! SOHO
* *
* Kadın da bayrak gibi, bir sevgiyi mihraklaştırdığı ölçüde kutsallaşıyor...
* *
Çocuklarımın ufacık hüsranlarında dünyayı ayağa kaldıracak kadınım ben...
Oyunda aralarına almadılar diye, diğer çocuklara kaşını kaldırıp göz dağı vermeye çalışan kadınım ben...
Her sabah çocukları giydirip, yedirip okula gönderen, sonra süslenip püslenip giyinip
işe yetişmeye çalışan kadınım ben...
İş yerinde düzgün oturması, edepli durması, ama bir o kadar da güzel olması gereken kadınım ben...
Tüm gün iş yerinde çalışıp bir sürü insanın kaprisini çeken kadınım ben...
Akşam olunca eve koşturan, yemek yetiştirip bir de üstüne üstlük yedirip sonra da oyunlar oynayan, ders çalıştıran, ödevlere yardım eden... Çamaşır, bulaşık, temizlik...
Evde en son yatağa giren insanım ben..
Hatta yattığında da kafasında bin bir düşünce dolaşan yarını, öbür günü planlayan kadın!
İşte, o kadın benim!
* *
'' ...
Kadınlar ağlamak için bir erkeğin omzuna ihtiyaç duyarlar...
Ama başı dolu kadınlar, erkeğin omzuna ağır gelir...
Erkekler kadında kontrol edilebilir zekâ, kontrol edilebilir başarı, kontrol edilebilir yetenek ister.
Yani kadının sahip oldukları, erkeğin kontrolünü aşmaya başladığında ilişki biter. ''
* *
Bir kadın çocuktur aslında… Çocuk gibi davranmayı sever. Erkeğin kendisine bir çocuğa gösterdiği şefkati göstermesini ister.Bir çocuğu okşar gibi incitmekten korkarak sevmeli erkek kadını… Ama hiç bir kadın çocuk muamelesi görmek istemez. Söylediği şeyler çocukça da olsa dinlenilmesini, dikkate alınmasını ister.Yani bir kadının çocukluk yapmasına izin vereceksiniz; ama asla onu bir çocuk olarak görmeyeceksiniz..
Bir kadın güçlüdür aslında...
Hatta erkeklerden çok daha güçlüdür. Ama bu gücünü her zaman ortaya koymasını sevmez. İster ki, erkeğin gücü kendisine huzur versin. Kendi kendine yapabileceği şeyleri bile erkeğin yapmasını bekler. Böylece hem daha kadın olduğunu hissedecektir hem de erkeğinin ne kadar güçlü olduğunu görecektir. Ancak kadın gücünü göstermek istediğinde onu engelleyemezsiniz. Yapmak istediği bir şey varsa mutlaka yapar.
Bir kadın sevgidir aslında...
İçinde her zaman sevgiyi taşır. Sevdiklerinden kolay ayrılamaz. Sevdiklerini kolay kolay kıramaz. Zor sever; ama, tam sever. Bir kadının tam anlamıyla sevebilmesi için yüreğinin kabul ettiğini beyninin de kabul etmesi gerekir ve sevmezse de onu asla sevmeye zorlayamazsınız. Belki kolayca yüreğine girebilirsiniz. Ancak beyninde yer alamazsınız. Her an terk edilebilirsiniz. Sevmediği halde terk etmeyen kadınlar da var elbette Bunun tek nedeni ise engelleyemedikleri '' acımak '' duygusudur.
Bir kadın yalnızdır aslında...
Hiçbir zaman kadını bütünüyle elde edemezsiniz. Kendisine ait bir dünyası vardır ve orada hep yalnızdır. O dünyaya kimsenin girmesine izin vermez. Hiçbir anahtar o dünyanın kapısını açamaz. Yalnızlık onun sığınağıdır. O sığınağa ne zaman gireceğine, ne kadar kalacağına hep kendisi karar verir. Sığınaktayken oradan çıkmaya zorlarsanız, onu sonsuza dek kaybedebilirsiniz.
Bir kadın çılgındır aslında...
Neler yapabileceğini erkek aklı hayal bile edemez. Üreticiliğinin sınırı yoktur ama bunu ortaya çıkartmak için hayatının erkeğini bekler. Hoyratça harcamaz üreticiliğini. Sadece erkeğine saklar. Bir kadının gerçek erkeği olmayı başarabilmişseniz çok şanslısınız demektir. Çünkü hayatın içinde olan her şey ancak kadınlar olduğunda anlam kazanıyor. Yemek yemek, su içmek bile. Bir kadının elinden içtiğiniz suyla kendi kendinize bardağı doldurup içtiğiniz su arasındaki lezzet farkını anlayabiliyor musunuz? Anlıyorsanız ne mutlu size. Anlamıyorsanız ne yazık ki yaşamıyorsunuz!
..... Bir kadını ağlatırken çok dikkat edin!!!
.... Çünkü Allah gözyaşlarını sayar.
Kadın; erkeğin kaburgasından yaratıldı, ayaklarından yaratılmadı!
Öyle olsaydı ezilirdi... Üstün olsun diye başından da yaratılmadı!
AMA GÖĞSÜNDEN YARATILDI......
Eşit olsun diye...
Kolun biraz altında...
Korunsun diye!
KALP HİZASINDA SEVİLSİN DİYE... C. DÜNDAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder