Yine yağmur yağıyor.
Her yağmurda olduğu gibi, yine içime hüzün doluyor.
İçime içime SEN yağıyorsun…
Her yağmur damlasında, her şeyde biraz SEN varsın...
SENİNLE OLMAK İSTİYORUM
Seninle olmanın yolu bu olmalı sevgilim,
Seni düşünmek.Evet… Evet!
Düşünmek.
Seni, hiç durmadan düşünmek.
Bir daha bir daha,
Bir kez daha!
Yaşadıkça da
Seni yaşatmak içimde.
Düşümde, zihnimde, yüreğimde
Bedenimde benimle…
Seni düşünmek bile
Isıtıyor ellerimi,
Sanki avuçlarındaymış gibi…
O eller ki;
Senden uzak düştüğümden beri
Tıpkı,
Yüreğim gibi,
Tüm bedenim gibi
Isısını yitirdi.
Seni düşünmek bile
Yeniden ısıtıyor tenimi...
* *
ACI
Hayır!
Seni yitirmenin acısını unutmak istemiyorum
Seni unutmak değil arzum,
Seni unutmak değil arzum,
Tam da aksine
Acının tadını çıkarıyorum.
Madem ki bu acı bana vurdu,
Ve
Çok sana ait bir yangın bu
Bu senin bir parçan…
Soğuk da gelse duygusu
Yüreğimi yaksa da alev alev
Onu da aşkımız kadar net!
Yaşayabilmeliyim…
* *
Seninle beraber
Kendimi de özlüyorum şimdi.
Seninle beraberken ki ‘’ben’’ i…
Nasıl da kıskanıyorum
Bir bilsen!
‘’Sen’’ li zamanlardaki kendimi...
Al Ne Ta
* *
* *
... Zaman sensizlikle karışınca, adı yanlızlık oluyor. En çok ellerini özlüyorum, bir de tebessümünü...
Sen bensiz belki mutlusun, ama bana sensizlik çok koyuyor. Seninle olmak güzeldi, sevmek seni bütün ihtimalsizliklere rağmen; kapılıp rüzgarına, gitmek güzeldi....
Şimdi ne varsa içimi yakan, hepsi biraz da tebessüm barındırıyorsa içinde, her şeye rağmen seni sevmeyi becerebildiğimdendir.
Sarhoş kavisler çiziyor rüyalarım, bir sana, bir yalnızlığıma çarparak kabuslarla uyanıyorum. Geniş ama zor bir yolda yürürken, bir anda bitiyor sokaklar, düşlerimde bile sana ulaşamıyorum. Hep kenarında duruyorum hayatın, korkuyorum sensizlik itecek gün gelince beni aşağıya. Kuşatılmış bir şehir gibi, senden görünmez duvarlarla sarılı dört bir yanım, üşüyorum.
Bazı geceler yağmur başlıyor, çatıya düştükçe damlalar sesleri büyüyor, ürküyorum. Yanımda olsan, sarılsam, güven duysam olmaz mı? Olmaz, biliyorum. Biz bir türlü olamıyoruz. Bizden daha büyük olan şey; neyse o, engelliyor ikimizi, birbirimize tutunamıyoruz şu mahzun gece yarılarında.
* *
Biliyorum konuşacak birşeyimiz kalmadı, paylaşacak hiç bir şeyimiz yok belki de. Yine de yüreğimden gücümün yettiği yere kadar sana sesleniyorum, seninle konuşuyorum. Sevgimi aldım avuçlarımın arasına, ona sığınıyorum... Cümlelerimi kısalttım, kelimelerim buruk, yarım gülüşlerim var; artık istemediğin dudaklarımda.
İçimdeki sevgine, yerine inanıp inanmamanı artık umursamıyorum! Bende olan seni, hiç kırmadım, değiştirmedim ve hep korudum desem de... Sendeki benin nasıl olduğunu, anlamsız bir sıkıntıyla merak ediyorum... Eskiden de hep merak ettiğim gibi...
Şimdi bir mevsimlik aşk kaldı avuçlarımda...Sadece bir mevsim yaşanan, ama bir ömür gibi gelen aşk. Kalbim, seni halen benimle biliyor ve ben kalbime ilk defa yalan söylüyorum. Çok eskiden olduğu gibi; yine her yerde sen varsın, her şarkıda, her gördüğüm insanda, denizde, gecede, uykumda. Nasıl beceriyorsun her yerde olabilmeyi...
Kimi zaman bir çocuk oldum gülüşlerinde şımaran, kimi zaman bir kadın; dokunuşlarında kendini bulan... Ama! En çok da imkânsızın, mutsuzluğun oldum. Ağladığın, bağırdığın ya da sustuğun isyanın oldum, sessizce boşalan gözyaşların, birikmişliğin oldum. Yüreğindeki kadın ben olmak isterken, yüreğine sığınan ve tozlanacak olan bir anı oldum. Haketmediklerin, ''artık yeter!'' dediklerin! Her şeyin olmak isterken, şimdi belki de hiçbir şeyin oldum. Söylesene, ben gerçekten senin neyin oldum?
* *
İnsan bazen bir elbiseyi,
bazen bir dostu,
bazen de bir aşkı taşımaktan yoruluyor.
Ben yorulmayı geçtim, boğuluyorum, desem...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder